

Herhangi bir sorunuz var mı?: +90 533 466 30 34
Günümüzde medikal estetik uygulamalar; cilt gençleştirme, leke tedavisi, saç dökülmesi gibi pek çok estetik soruna çözüm sunarken, hâlâ birçok kişinin aklında bazı soru işaretleri var:
“Yüzümde kalıcı hasar olur mu?”
“Vücudum alışır mı?”
“Zararlı kimyasallar mı kullanılıyor?”
Bu yazımızda, medikal estetik uygulamalar hakkındaki en yaygın yanılgıları ve bilimsel gerçekleri açıklıyoruz.
Gerçek:
Steril koşullarda, uzman hekimler tarafından uygulandığında medikal estetik işlemler güvenlidir. CE belgeli ürünler ve onaylı içerikler kullanıldığında ciltte kalıcı zarar oluşturmaz.
Bilimsel dayanak:
American Journal of Clinical Dermatology'e göre, doğru doz ve teknikle yapılan enjeksiyonlu işlemler; cilt yenilenmesi, elastikiyet artışı ve renk düzenlemesi konusunda etkili ve güvenli sonuçlar sunar.
Gerçek:
Hiçbir estetik işlem fiziksel bağımlılık yaratmaz. Ancak kişinin sağlıklı ve genç görünmeye alışması psikolojik olarak devamlılık isteği doğurabilir. Etkiler geçici olduğundan, işlemler belirli aralıklarla tekrarlanır.
Gerçek:
Aksine, mikro iğneleme teknikleri ciltte kolajen üretimini artırarak cildin kalitesini ve kalınlığını artırır. Bu yöntem, cilt yenilenmesini tetikler.
Gerçek:
Kliniklerde kullanılan içeriklerin büyük bölümü; vücutta doğal olarak bulunan maddelerin (hyaluronik asit, amino asitler, vitaminler gibi) laboratuvar ortamında saflaştırılmış halidir. Ciltle biyouyumlu oldukları için alerjik reaksiyon riski düşüktür.
Eğitim almamış kişiler tarafından uygulanan işlemler
Steril olmayan ortamlarda yapılan enjeksiyonlar
Kayıtsız ürünlerin kullanımı
Kişiye özel planlama yapılmadan uygulanan standart tedaviler
Medikal estetik, doğru uygulayıcı, doğru ürün ve doğru hasta seçimiyle son derece güvenli bir alandır. Bilgi eksikliği ya da yanlış yönlendirmeler yerine, uzman görüşü ve bilimsel kaynaklara dayanan bilgiyle karar vermek en doğrusudur.